Assassin’s Creed serisi özellikle sitemiz üyeleri için vazgeçilmez ve oyun sektörüne damga vurmuş bir oyun. Tarihi mekanları, kişileri, olaylarıyla birçok kişinin de ilgisini çekmiş ve milyonlarca hayranı olan Assassin’s Creed serisi için bizi heyecanlandıran açıklamayı Ubisoft’un pazarlama müdürü Tony Key yaptı: “Bu oyun asla bitmez!”
Assassin’s Creed serisinin yeni bir oyununu her yılın Kasım ayında oynamak artık bir ritüel haline geldi. Peki bu ne zamana kadar böyle devam edecek?
Ubisoft’un pazarlama müdürü Tony Key, Ubisoft’un Assassin’s Creed serisiyle ilgili daha fazla planları olduğunu söyledi. Tony Key “Oyunun ana hikayesi, sonsuza kadar uzatılabilir. Bu tarz bir hikayeyle Assassin’s creed serisini istediğimiz kadar uzatabiliriz.” açıklamasını yaptı.
Tony Key, oyunun yıllık olarak çıkmasına ise “Sürekli olarak ‘Bu oyunu her yıl nasıl çıkartıyorsunuz?’ diye soranlar var. Hatta bu yüzden oyunu aceleye getirdiğimizi düşünenler bile var. Ancak oyunun hazırlanış süreci sadece 1-2 yılla ibaret değil. Ubisoft’un sadece bir tane ekibi yok ve bu oyun için çalışan bir çok ekip var. Şuan da bile bir sonraki oyundan sonraki planları düşünmeye başladık. Assassin’s Creed, Ubisoft’un genel bir ürünü”
Paylaşım için kısa link:
Altair görevleri artık Türkçe! [6/6]
Efsanevi suikastçı Altair’in görevlerini artık Türkçe izleyebileceksiniz. Ezio, büyük Altair’in mühürleri için İstanbul’a geldiğinde aradığı şeylerin sadece bir anahtar olduğunu sanıyordu. Ancak onlar Altair’in bilerek kendi seçtiği anıların izlenmesini sağlayan özel nesnelerdi.
Video çok ağır “Spoiler” içermektedir. Eğer Assassin’s Creed Revelations’ı bitirmediyseniz izlememeniz tavsiye edilir.
Not: Türkçe videoyu hazırlayan Oğuzhan‘a teşekkürler.
Eskiler yine peşimizi bırakmıyor. Duccio’dan sonra sıra Altair’in belalısında. Bu kişi daha teklikeli çünkü bir hain!
İlk oyunu oynayanlar hatırlayacaktır. Oyunun ilk görevlerinde yakaladığımız bir adam bize bir hainin ismini veriyordu, bu kişi Jamal’dı. Jamal’ı bir görevde değil oyun arasında görebiliyorduk. Garip olansa tüm suikastçılar arasında Eagle Vision’da kırmızı görünen tek kişi. Bu özelliğini AC:R’de de sürdürüyor.
Bu kırmızı gözükme olayı bir Easter Eggs’dir. “Easter Eggs” demek kısaca oyuncuyu şaşırtmak ve eğlendirmek amacıyla konulan ufak eklentilerdir.
Sözü fazla uzatmadan videoyla baş başa bırakalım. Videoda ilk oyundaki ve AC:R’deki halini görebilirsiniz.
Paylaşım için kısa link:
Sofia Sarto , suikastçı merkezinde!
14 Ocak 2012
Ezio’nun saklamaya çalıştığı sırrı ortaya mı çıkıyor? Sofia gizlice suikastçı merkezine gitmiş!
Ezio, sevdiği kadın olan Sofia’ya gizli kimliğini söylemez. Sofia ise bu gizemi aydınlatmak için Galata’ya gelir. Ezio ve suikastçıları bu sürpriz ziyareti pot kırmadan geçiştirmeye çalışmaktadır.
İşte Sofia’nın ziyareti:
Bu özel an nasıl açılır?
Bu anı açmak için “Sega” Achievement’i yaptıktan sonra suikastçı merkezine gelmelisiniz. Sage’yi açmak için oyundaki tüm kitapları satın almalısınız. (Kapadokya’daki pahalı kitaplar dahil)
Diğer oyunlarda olduğu gibi AC: Revelations’ta da düşmanlarımız Tapınakçılar ve bu oyunda hepsi üst rütbeli kişilerden oluşuyor. Devrik liderlerden, Hanedan üyelerine kadar geniş bir Tapınakçı ordusu var.
Öncelikle haberde AĞIR spoiler olduğunu söyleyelim. Eğer Assassin’s Creed: Revelations’ı oynamadıysanız haberi okumamanızı tavsiye ederiz.
NOT NOT NOT: Aşağıdaki karakterlerin OYUNUN HİKAYESİNDE yer alan rolleri yazılmıştır. Gerçekle paralel veya bir değildir!!!!!
Manuel Palaiologos
Önce en ağır abiden başlayalım. Manuel, eğer Bizans yıkılmasaydı Bizans tahtında oturacak olan kişiydi. Tabi Fatih, İstanbul’u alınca devleti yöneten Palaiologos ailesi de son buldu, Manuel’de bu ailenin son üyesiydi.
Manuel, Rodrigo Borgia yani Papa yaşarken onunla iyi ilişkiler kurmuştur.
Manuel’in amacı Kapadokya’nın yer altı şehrinde başlattığı örgütlenmeyi büyüterek İstanbul’u geri almak ve Saltanatını kurtarmak istiyordu.
Ezio, Manuel’in sahip olduğu Masyaf anahtarını almak için onu Kapadokya’da kendi küçük krallığında öldürdü. Ve kendininde dediği gibi Manuel’in hayalleri suya düştü:
“Senin ölümünle senin hayallerinde yok oldu!”
Shahkulu (Şah Kulu)
Şah Kulu, Türkmen ve Şii bir isyancıdır. Antalya’dan Kapadokya’ya kadar birçok şehri yakıp yıkmıştır. İsyan sayesinde
10.000′e yakın asker toplamıştır. Bu ordusu Osmanlı’ya yenilince Tapınakçılara katıldı.
Tapınakçılara katıldıktan sonra Manuel’in sağ kolu oldu. Yani Manuel’in silahlı kuvvetini oluşturuyordu.
Ezio’nun Kapadokya’ya uğraması(!) sonucu Manuel’den önce Şah Kulu’nu da esirlere işkence ederken öldürdü.
Ayrıca Şah Kulu, çok özel bir zırha sahiptir. Zırhına kurşun işlemez. Bu yüzden Ezio, Gizli bıçağıyla onu öldürmek istemiştir. Şah Kulu, Animus ekranına girip ölmeden kurtulan tek hedeftir.
Şah Kulu, bir multi-player karakteri olarakta karşımıza çıkmakta.
“Şah Kulu’nun Tapınakçı yada kötü bir adam olması gerçek hayatla ilgili değildir. Sadece oyunun senaryosunda böyledir.“
Kazıklı Voyvoda
Brotherhood’ta Vlad the Impaler’s Coins (Kazıklı Voyvoda’nın parası) adında toplayabildiğimiz parçalarda adını duyduğumuz ve AC:Revelations’ın özel içeriklerinde kılıcını kullanabildiğimiz bir Tapınakçıdır.
Kazıklı Voyvoda, Eflak bölgesini yönetiyordu. Rehin aldığı Osmanlı askerlerini kazığa oturtarak ve işgence ederek öldürür hatta onların kanını içtiği söylenirdi. Zaten bu söylenti onu tüm dünyaya (belki de biraz Hollywood sayesinde) Kont Dracula adıyla tanındı. Tüm sadistce eylemlerinden sonra Vlad Matthias Corvinus tarafından hapsedildi.
Hapislik süresi boyunca kralla iyi ilişkiler kurup hapisten çıktı ve hemen Eflak’ı ele geçirmeye çalıştı. Eflak’ta Voyvoda ilan edildi ve aynı yıl 300 askerle yaptığı savaşta yenildi. Rehin alınan askerleri kazıklara oturtuldu. Yakalanıp öldürülen Kazıklı Voyvoda’nın kellesi, Fatih Sultan Mehmet’e gönderildi.
Haras
Haras, önce suikastçı olup sonradan Tapınakçıların safına geçen bir haindir. Haras’ın ordusu Masyaf köyüne ve kalesine saldırmıştır. Haras bu sırada Al Muallim ve 2 suikastçıyı rehin almıştır.
Altair’in olaya müdahelesi ile Al Muallim’i kurtarılmıştır. Altair’de Haras’ı öldürmüş ve köyü tehdit eden orduyu püskürtmüştür.
Ayrıca Haras, bazı özel paketlerle beraber multi-player karakteri olarak kullanılabiliyor.
Leandros
Leandros, Masyaf’taki kütüphaneden sorumlu bir Tapınakçıdır ayrıca Bizanslılara bağlıdır. Görevi Masyaf anahtarlarını bulmaktır. Bunun için
gerekli bilgilerde elinde bulundurduğu bir kitapta yazmaktadır.
Ezio, Efsanevi suikastçı Altair’in gizlediği bilgileri belki de silahı bulmak için Masyaf’a geldiğinde Leandros komutasındaki oldukça kalabalık bir Tapınakçı ordusu Ezio’ya saldırmış ve onu yakalayabilmiştir.
Yaşadığı dönemin şüphesiz en büyük suikastçısı olan Ezio idam edilmekten kurtulmuş ve Altair’in gizli kütüphanesini bulmuştur. Tapınakçılarında Masyaf anahtarlarını aradığını anlayan Ezio’yla Tapınakçılar arasında zamana karşı bir yarış başlar.
Tapınakçıların elinde bulundurduğu kozu onlardan almak için Leandros’u öldürmesi gereken Ezio, Leandros’u başka bir köye kadar kovalar ve orada öldürerek Masyaf anahtarları hakkında bilgi veren kitabı ele geçirir.
Şehzade Ahmet
Tapınakçıların ne kadar geniş bir topluluk olduğunu yazının başında söylemiştik. İşte buda en büyük kanıtı; Şehzade Ahmet. Bir “Şehzade” yani Osmanlı tahtına oturmaya aday bir adam olan Şehzade Ahmet’te bir Tapınakçıydı.
“Şehzade Ahmet’in Tapınakçı yada kötü bir adam olması gerçek hayatla ilgili değildir. Sadece oyunun senaryosunda böyledir.“
Ahmet, Tapınakçılarla bağlantısını Manuel sayesinde kurmuştur. Ahmet’te Ezio gibi Masyaf anahtarlarının peşindeydi.
Anahtarları almak için Ezio’nun ilgi duyduğu bir bayan olan Sofia’yı kaçırdı. Onu rehin aldı ve karşılığında Ezio’nun topladığı anahtarları istedi. İstediğini alınca da Sofia’yı öldürüp Masyaf’a gitmeye çalıştı. Ancak Ezio, Sofia’yı kurtardı ve Ahmet’in peşine düştü. Büyük çekişmeler sonunda Ezio ve Ahmet ıssız bir yerde başbaşa kalmışken büyük bir yeniçeri ordusuyla Yavuz Sultan Selim geldi ve Ahmet’i öldürdü. Böylece Ahmet’in macerası bitmiş oldu.
Damat Ali Paşa
Kendisi hakkında az bilgi bulunur fakat Doğu Anadolu’da doğduğu biliniyor. II. Beyazıdın emrinde olduğuda hakkında da bilgiler mevcuttur. Ali’nin dökümanları bir Tapınakçı askeri tarafından çalınır fakat Ezio, o askeri yakalayıp öldürür ve dökümanları ele geçirir. Sonra Ezio bu dökümanları Ali Paşa’ya verir. Ali Paşa, Ezioya teşekkür edip oradan ayrılır. Fakat diğer suikastçiler Ali Paşa hakkında bilgiler toplayıp Ezio’ya onun bir Tapınakçı olduğunu söyler ve sonra Ezio’yla diğer suikastçileri Kapalı Çarşı’da Ali Paşanın emrindeki Tapınakçı askerlerini saldırısına uğrarlar. Fakat saldırı başarısız olur ve Ali paşa öldürülür.
Odai Dunqas
Odai, Mısırlıdır. Oyun serisindeki tek afrikalı karakterdir. Mısır’dan İstanbul’a kadar gelmiştir. Burada Tapınakçı saflarına geçmiştir. Kendisi 1512′de ezionun öğrencisi tarafından öldürülür.
Mirela Djuric
Kendisi bir tapınakçıdır ve oyundaki Romanlarla bağlantısı vardır. Kendisi hakkında pek az bilgi bulunur. Zehir ve hançer konusunda ustadır. Kendisi romanların en büyük düşmanlarından biri olmuştur. Ezio, Mirela’yı takip ederken onun bir romanı zehirlediğini görür. Mirela, Ezio tarafından 1512′de öldürülür.
Vali cel Tradat
Vali cel Tradat. Kendisi bir macardır. Önceden suikastçi olup sonradan tapınakçı saflarına katılan bir haindir. Tapınakçı olma sebebi osmanlıların eflakı yağmalarken suikastçilerden 1 tanesinin bile yardıma gelmediğini ve ihanete uğradığını düşünmesidir. Sonrada istanbula gidip buradaki muhafızlara ve sivil halka büyük zararlar vermiştir.Ezio tarafından yakalanmaya çalışılsada 1.kovalama başarısız olur. 2.ise başarılı olur ve 1511 yılında ölür.
Georgios Kostas
Tapınakçıdır. Onu diğer tapınakçılardan ayıran özelliği ise yakın mesafede 3 suikastçi ile birden silahsız başedebilmesidir. Yani çok güçlü bir tapınakçıdır ve bu yüzden lakabı, Şampiyondur. Bir sözcüyü koruduğumuz sırada Ezio’nun öğrenci suikastçilerinden birini dövüp sakatlamıştır. Fakat 1511de Ezio tarafından öldürülür.
Cyril of Rhodes
Kendisi ortodoks kiliselerinin baş patriğidir ve bir tapınakçıdır. Tapınakçıların kilise işlerini yürütür.Ve kendisi bir osmanlı soylusunu öldürmüştür. Ezio tarafından bulunur fakat öğrencisi yanlış kişiye suikastini uygular. Bu yüzden Patrik kaçar. Fakat 2.sinde köşeye sıkıştırılır ve Ezio tarafından öldürülür.
Warren Vidic
Kötü bir üne sahip sarmaşık birliği profesörü. Tapınakçıdır. Ayrıca subject 16nın ölümünden sorumludur. Abstergoda çalışmaktadır. Kendisi desmondla kalmayayıp subject 16-5-4-15 gibi deneklerlede ilgilenmiştir. Ve suikastçilerin baş düşmanlarından biridir. Kendisi floransadaki abstergo labaratuvarında çalışmaktadır. Desmondu apple of eden için kullanmıştır. Fakat lucy ve desmond abstergodan kaçıp shaun ve rebeccanın yanına gider. Bu durum warreni sıkar. Warren desmondu saklandığı yerde adamlarıyla basar. Fakat bleeding effect geçiren desmond için bunlar bir hiçti. Sonucu başarısız olur fakat Warren bir kamyonla oradan kaçar. Bu durumda güvenlik kulelerini en üst seviyeye çıkarmıştır ve bu durumda güvenlikleri için ekip monterigonniye kaçar. Warren ayrıca Crystall Skull hakkında alan rikkinle e-mail yoluyla mesajlaşır. Kendisi bir sırptır. bkz=Vidic. Aynı zamanda Warren adı almancadır. Ateisttir ve din hakkında olumsuz sözler söylemiştir. Fakat herşeye rağmen başarılı bir sarmaşık birliği profesörüdür.
Laetita England
Kendisi abstergonun operasyonlar bölümünün üst düzey yöneticisidir. Aynı zamanda “kutsal yerin” bir üyesidir. Tapınakçıdır. Kendisi desmondun babası william milesin saklandığı yerlere “operasyon” adı altında baskınlar yapmıştır fakat başarısız olmuştur. Aynı zamanda daniel ile uğraşmıştır. Daniel deneklere mikroçip takmıştır fakat Laetitia bunu farkeder ve danielin peşine düşer. Kendisi denekleri genelde ofisinde ağırlar. Hakkında çok fazla bilgi bilinmez fakat abstergonun baş yöneticilerinden ve suikastçilerin büyük düşmanlarından birisidir.Ayrıca danielin deneklere mikroçip yerleştirmesinden sonra heryere güvenlik kameraları ve monitörler koymuştur güvenliği en üst seviyeye çıkarmıştır. Adı Laetita olmasına rağmen abstergo dosyasında “Laeticia England” olarak geçer.
Not: Yazıyı hazırlayan La_Ahad ve haber resmini hazırlayan Ekomar16′ya teşekkürler.
Manuel, eğer Bizans yıkılmasaydı Bizans tahtında oturacak olan kişiydi. Tabi Fatih, İstanbul’u alınca devleti yöneten Palaiologos ailesi de son buldu, Manuel’de bu ailenin son üyesiydi.
